2016 Veeam Erişilebilirlik Raporu: Uygulamalara Kesintisiz Erişilebilirlik Açığı Şirketlere Her Yıl 16 Milyon Dolara Mal Oluyor

Hazırlanan rapor, kullanıcı talepleriyle şirketlerin bilişim teknolojilerinin 7/24 kesintisiz hizmet sağlama yetkinliği arasındaki uçurumun alarm veren seviyeye ulaştığını göz önüne seriyor. Buna göre arıza sayısı ve bu arızaların süresi 2014’e göre daha da arttı.

İstanbul, Türkiye: 17 Şubat 2016:  Şirketlerin kesintisiz çalışabilmesine yönelik çözümlerin yenilikçi tedarikçisi Veeam Software’in gerçekleştirdiği yeni araştırma, geçtiğimiz yıl meydana gelen ve yankı uyandıran olumsuz olaylara rağmen şirketlerin hala kullanıcıların ihtiyaçlarına yeterince dikkat etmediğini göz önüne seriyor. Veeam Erişilebilirlik Raporu beşinci yılında dünya çapındaki BT yönetici ve karar vericilerinin (ITDM) yüzde 84’ünün (2014’e göre yüzde 2’lik bir artışla) ‘Erişilebilirlik Uçurumu’  konusunda problem yaşadıklarını itiraf ettiklerini gösteriyor. BT’nin sağladığıyla, kullanıcıların talepleri arasındaki fark olarak nitelendirilen “Erişilebilirlik Uçurumu” işletmelerin cirolarında ve üretkenliklerinde 16 milyon dolara kadar kayıp yaşamalarına yol açıyor. Ayrıca, araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 68’inin, bu durumun müşteri güveni ve marka itibarı konusunda da negatif etki yarattığı yönünde cevap verdiği görülüyor.

Bu rakam 12 ayda sarsıcı bir şekilde 6 milyon dolar civarında yükseldi. Neredeyse araştırmaya katılan herkes, erişilebilirlik sorununu azaltmak için sıkılaştırılmış tedbirler aldıklarını belirtmiş; tüm iş yüklerinin yüzde 48’inin “iş kritik” olarak sınıflandırıldığını ve bu oranın 2017 yılında yüzde 53’e yükselmesi beklendiğini açıklamış.

2015’te dünyanın bir şekilde birbiriyle bağlantıda nüfusunun rekor kırarak artması (3.4 milyar kişi ya da dünya nüfusunun yüzde 42’si) ve 2020’de 21 MİLYAR birbiriyle bağlı cihaz olacağını söyleyen öngörüler ışığında, veri ve uygulamalara 7/24 erişimin hiç olmadığı kadar önem kazanacağı söylenebilir. Buna rağmen şirketlerin bu mesajı yeni almaya başladıkları görülüyor. Araştırmaya katılanların üçte ikisi özellikle erişilebilirlik seviyesini yükseltmek için veri merkezi modernizasyonuna yüksek düzeyde yatırım yaptıklarını belirtiyor.

Veeam CEO’su Ratmir Timashev araştırma için konuştukları, yıl boyunca 7 gün 24 saat çalışan şirketlerin 1.000’den fazla kıdemli BT karar vericinin bazılarının kesintisiz çalışan şirketin ihtiyaçlarını karşılamakta bazı problemler yaşadıkları cevabı alabileceklerini ama sonuçların endişe verici olduğunu belirtiyor.

 “Modern şirketler yazılımla yönetilen işletmeler haline geliyor. Bu yüzden de BT departmanları artık “idare eder” seviyede hizmetler sağlamakla yetinemez, kesintisiz erişilebilirlik en önemli konu. Bununla birlikte yaptığımız son çalışmanın üstünden geçen 12 ayda, bir yılda gerçekleşen plansız arızaların sayısı 13’ten 15’e arttı. Ayrıca arızalar daha uzun sürüyor ve düzeltilmesi de daha fazla zaman alıyor. Günümüzün hız ve güvenilirliğin kaçınılmaz öneme sahip ekonomisinde bu kabul edilemez. Eğer bu trend devam ederse araştırmaya katılan şirketler adına endişe duyuyorum.”

2016 Veeam Erişilebilirlik Raporu’ndaki diğer önemli başlıklar:

Erişilebilirlik çok önemli… Ama hala şirketler bu konuda yeterince başarılı değil

  • Kullanıcıların yüzde 63’ü gerçek zamanlı operasyonlar için destek ve yüzde 59’u ise uluslar arası işler için BT hizmetlerine 7/24 global erişim  istiyorlar.
  • Veri merkezlerini modernize ederken, yüksek hızlı kurtarma (yüzde 59) ve veri kaybını engelleme (yüzde 57) en çok aranan iki yetkinlik.
  • Kurumlar uygulama arızalarını azaltmak (kurumların yüzde 96’sı ihtiyaçlarını artırdılar) ya da veriye ulaşımı garantilemek (yüzde 94) için geçtiğimiz iki yılda hizmet seviyesi gerekliliklerini artırdılar ama buna rağmen erişilebilirlik uçurumu hala mevcut.
  • Bununla birlikte bunu çözebilmek için araştırmaya katılanlar kurumlarının hali hazırda ya da yakın gelecekte başlayacak şekilde veri merkezlerini bir şekilde modernize edeceklerini belirtti. Sanallaştırma (yüzde 85) ve yedekleme (yüzde 80) bu amaca ulaşmak için en çok güncellenmesi düşünülen alanlar.

 

Veri risk altında

  • Hizmet anlaşmaları (SLA) kurtarma zamanı hedefleri için 1,6 saati belirledi ama araştırmaya katılanlar gerçekte bu sürenin 3 saat sürdüğünü belirtiyor. Benzer şekilde kurtarma noktası hedefleri (RPO) için SLA’ler 2,9 saati vaat ederken gerçekte işlem 4,2 saatte gerçekleşiyor. Araştırmaya katılanlar kurumlarının ortalama bir senede 15 planlanmayan kesintiye şahit olduğunu belirtiyor. 2014’te ise bunun ortalaması 13’tü. Bunun sonucunda 2014’le karşılaştırıldığında planlanmayan iş kritik uygulama kesintilerinin uzunluğu 1,4 saatten 1,9 saate çıktı ve iş kritik olmayan uygulamalardaki kesinti süresi ise 4 saatten 5,8 saate çıktı.
  • Yüzde 50’ye yakını aylık ya da daha az sıklıkta test yedeklemesi gerçekleştiriyor. Testler arasındaki bu tür uzun zaman aralıkları verinin kurtarılması gerektiğinde sorunla karşılaşılması olasılığını artırıyor ki bu tür kurumlar için bir noktada çok geç olabiliyor. Yedeklemelerini test edenlerin da sadece yüzde 26’sı yedeklemelerinin yüzde 5’den fazlasını test ediyor.

 

‘Finansal’ etki önemli

  • Sonuç olarak kesintilerin şirketlere yıllık ortalama masrafı 16 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Bu da 2014 ortalamasına göre 6 milyon dolarlık bir artışa karşılık geliyor.
  • İş kritik uygulamalar için kesintinin bir saatlik ortalama masrafı 80 bin doların biraz altında. Kesinti sonucunda iş kritik uygulamalardaki veri kaybının ortalama bir saatlik masrafı ise 90 bin dolara yakın. Konu iş kritik olmayan uygulamalara geldiğindeyse ortalama bir saatlik kayıp her iki konu için de 50 bin doların üzerinde oluyor.
  • Müşterinin güveninin kaybedilmesi (yüzde 68), kurumun imajına verdiği zarar (yüzde 62), çalışanların güvenini kaybetmesi (yüzde 51) zayıf ve eksik erişilebilirliğin yol açtığı en üstteki üç ‘finansal olmayan’ sonuç.

 

Tiamshev araştırmanın vahim bir durum ortaya koymasının yanında bazı iyimser sonuçları da olduğunu ekliyor. “Şirketlerin yüzde 75’e yakını önümüzdeki 6 – 12 ay arasında bu konulara eğileceklerini söyledi. O çok değerli bütçeleri altyapıya ayırmak her zaman kolay olmuyor ama bunun yapılması gerektiğine dair de bir kabulleniş var. Şirketlerin erişilebilirlik çözümlerinin önemini ve özellikle de Bulut ve Hizmet Olarak Servis Kurtarma (DRaaS) gibi bulut tabanlı hizmetlerin rolünü fark etmeye başladıklarını görüyoruz. Şirketler kesintisiz çalışma ve her zaman erişilebilir operasyona olan ihtiyacın farkındalar. Kullanıcıların bunun gerçekleştiğini görmek için fazla beklemek zorunda kalmayacaklarına da eminim.”

Daha fazla bilgi için www.veeam.com/tr sitesini ziyaret edebilirsiniz. Veeam’in Erişilebilirlik Raporu’nun tamamına https://go.veeam.com/2016-availability-report-tr.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Araştırma metodolojisi

Veeam 2015’in son aylarında gerçekleşen bu araştırma için bağımsız teknoloji pazarı araştırma uzmanı Vanson Bourne ile birlikte çalıştı. Araştırmaya ABD, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere, Arjantin, Avustralya/Yeni Zelanda, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Hong Kong, İtalya, Japonya, Malezya, Meksika, Hollanda, İskandinav ülkeleri, Polonya, Suudi Arabistan, Singapur, Güney Afrika, İspanya, İsviçre ve BAE’deki büyük çaplı şirketlerden 1,140 kıdemli ITDM katıldı.

Veeam Software Hakkında:

Veeam dünya çapında kesintisiz çalışmayı gerçekleştirme sırasında şirketlerin karşılaştığı zorlukların farkında. İşletmeler tüm yıl boyunca 7/24/365 çalışmak zorunda. Veeam şirketlerin kesintisiz çalışması adına yeni bir pazara öncülük ederek şirketlerin kurtarma zamanı ve nokta hedeflerini (RTPO) tüm uygulamalar ve veriler için 15 dakika ya da daha azında gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor. Bu talebi karşılamak amacıyla yüksek hızlı kurtarma, veri kaybının önüne geçme, kanıtlanmış koruma, yedeklenen veriden faydalanma ve uçtan uca görüntüleme sağlıyor. Veeam Backup & Replication’ı içeren Veeam Availability Suite, işletmelerin zaman kazanması, riskleri azaltması ve sermayeyle operasyonel harcamaları gözle görülür şekilde düşürmesine yardımcı olacak modern veri merkezinin sanallaştırma, depolama ve bulut teknolojilerini bir üst seviyeye taşırken Veeam müşterilerinin bugünkü ve gelecekteki iş hedeflerini de destekliyor.

2006’da kurulan Veeam’in 37.000 ProPartner’ı ve dünya çapında 183.000’den fazla müşterisi bulunmaktadır. Merkezi İsviçre’nin Baar şehrinde bulunan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde ofisleri bulunan Veeam hakkında daha fazla bilgi için http://www.veeam.com yi ziyaret edebilirsiniz.